ABD basını: Çin, Rusya’nın kaybetmesini kabul edemeyeceğini bildirdi

0



Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Kaja Kallas ile 2 Temmuz’da görüştü.

AB Dış İlişkiler Servisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, AB’nin küresel zorlukları ele almak için Çin ile yapıcı bir şekilde etkileşim kurma taahhüdünü yeniden teyit etti.

Kallas, ticari ilişkileri yeniden dengelemek, rekabet alanını eşitlemek için somut çözümler bulmanın önemini vurguladı.

AB temsilcisi ayrıca Çin’i, Avrupalı şirketler için önemli riskler oluşturan ve küresel tedarik zincirlerinin güvenilirliğini tehlikeye atan kritik ham maddelerin (nadir toprak elementleri) ihracatına yönelik kısıtlamaları da dahil olmak üzere “çarpıtıcı” uygulamalarına son vermeye çağırdı.

Çin şirketlerinin Ukrayna’yla savaşında Rusya’ya verdiği desteğin Avrupa güvenliği için oluşturduğunun altını çizen Kallas, Çin’i Rusya’nın askeri-endüstriyel kompleksini ayakta tutan tüm maddi desteği derhal durdurmaya davet etti.

CNN’in konuya dair bilgi sahibi bir yetkiliye dayandırdığı haberine göre, Wang Yi Kallas’a Çin’in Rusya’nın savaşı kaybetmesini kabul edemeyeceğini bildirdi. ABD’nin Ukrayna Savaşı’nın Rusya aleyhine bitmesi durumunda odağını Asya Pasifik’e kaydıracağı düşünülüyor.

Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao Ning ise Çin’in Ukrayna Savaşı’nın bir tarafı olmadığını ifade ederken, uzayan bir savaşın Çin’in çıkarına olmadığını bildirdi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ise Çin’in Rusya’ya askeri alanda birtakım desteklerde bulunduğunu ifade etmişti.

Çin’in Ukrayna krizindeki tutumu

Çin ile ABD arasında jeostratejik rekabetin ve bölgesel gerilimlerin arttığı bir dönemde başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı, benzer meydan okumalarla karşı karşıya olan Moskova ile Pekin’i yakınlaştırmıştı.

Çin ve Rus liderlerinin, savaşın başlamasından hemen önce, 4 Şubat 2022’de, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Pekin Kış Olimpiyatları için Çin’e yaptığı ziyaretteki görüşmede, “iki ülke arasındaki dostluğun limiti olmadığını” vurgulayan ortak açıklaması, Pekin yönetiminin kısa süre sonra başlayacak savaştan haberdar olduğu ve örtülü onay verdiğinin işareti olarak yorumlanmıştı.

Öte yandan Çin, yaptırımların Avrupa ile Rusya arasındaki alışverişleri kısıtlamasıyla yön değiştiren ticaretten de kazanç sağlamış, savaşın ardından iki ülke arasındaki ticaret hacminin, özellikle enerji alanında arttığı gözlenmişti.

ABD ve Avrupa, Rusya’ya savaşta silah desteği sağlamaması yönünde Çin’i uyarırken, Pekin doğrudan silah satışı yapmasa da Moskova ile ortak askeri tatbikatlar dahil askeri ve sanayi işbirliğini sürdürmüş; askeri ve sivil, ikili kullanıma sahip ürünleri sağlayarak Rusya’nın savunma sanayi temelini destekledikleri gerekçesiyle bazı Çinli şirketlere yaptırım uygulanmıştı.

Çin, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın birinci yıl dönümü olan 24 Şubat 2023’te krizin siyasi çözümü için önerilerini içeren 12 maddelik bir “tutum belgesi” açıklamış, belgede, gerginliklerin aşamalı azaltılarak ateşkesin sağlanması gerektiği vurgulanmıştı.

Ateşkes önerisi, öneriyi fiili durumun resmiyete dökülmesi olarak algılayan Ukrayna tarafından da kabul görmemiş, Kiev yönetimi, bu koşullardaki bir barışın “savaşın dondurulması” anlamına geleceğini dile getirmişti.

“Barışın Dostları”

Çin, daha sonra, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sonlandırılması “Barışın Dostları” grubuna öncülük etmişti. 17 “Küresel Güney” ülkesinin yer aldığı grup, 2024 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu oturumu sırasında, Çin ve Brezilya’nın öncülüğünde, aralarında Türkiye, Endonezya, Mısır, Cezayir, Güney Afrika ve Zambiya’nın olduğu ülkelerin desteğiyle oluşturulmuştu.

Grup dışişleri bakanları düzeyinde yaptığı toplantıda, savaşın siyasi ve diplomatik yöntemlerle sonlandırılması çağrısını yaparken, kalıcı barış için tüm taraflarla farklı düzeylerde temas kurulması gerektiğini vurgulamıştı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir